
Latince “Salus Per Aquam” yani sudan gelen sağlık anlamındadır. Amaç su kullanılarak daha sağlıklı olmak, suyun farklı şekillerde kullanılmasıyla ferahlama duygularının elde edilmesidir. Genel olarak mineral sular ve deniz suyundan faydalanılır. SPA`nın binlerce yıllık geçmişi Mezopotamya'dan başlar. Romalılar ve Osmanlılar tarafından geliştirildikten sonra Doğu Asya kültürüyle daha da güçlenmiştir.

Kundalini, antik Vedik bilgilere göre, spiral anlamına gelen "kundal" kelimesinden türemiştir. Uyuduğunda omuriliğin dibinde üç-bucuk kez kıvrılmış, uyandığında omurilikte (Ağaç gövdesi ) yılan figürü şeklinde resmedilir. Antik bir çok kültürde değişik isim ve sembolle gösterilmiştir. Bunlar; Hint’de Yılan Gücü, Tibet’te Lung, Çin’de Büyün Kan ve Li, Budizm’de Tummo Ateşi, Musevilerde Shekinah, Hristiyanlarda Kutsal Ateş ve Müslümanlarda Sufi Latifaları olarak geçer.

Çoğu zaman ne yazık ki dikkatimizi kendimize vermiyoruz. Her zaman hata karşıdakinde, olaylarda ve kaderde olduğunu düşünüyoruz. Zihinsel bakış açımızı değiştirdiğimizde yaşamın da zahmetsizce değiştiğini deneyimliyebiliriz. Değişim çok kolay değildir ama bir kez olumlu bakış açısına sahip olduktan sonra yaşam gerçekten çok keyifli ve neşeli bir oyun alanı olacaktır.

Latince “Salus Per Aquam” yani sudan gelen sağlık anlamındadır. Amaç su kullanılarak daha sağlıklı olmak, suyun farklı şekillerde kullanılmasıyla ferahlama duygularının elde edilmesidir. Genel olarak mineral sular ve deniz suyundan faydalanılır. SPA`nın binlerce yıllık geçmişi Mezopotamya'dan başlar. Romalılar ve Osmanlılar tarafından geliştirildikten sonra Doğu Asya kültürüyle daha da güçlenmiştir.

Beden Zihin Enerji Ruh
Bütünsel ( holistik ) Uygulamalar
Hayatın, fiziksel, zihinsel ve ruhsal
olarak farkında olan bir insan;
mutludur, huzurludur ve tam sağlıklıdır.
Fatih KÜÇÜKUYSAL

Takıntı
İstemsiz Dikkat

Fobi
İstemsiz Korku
Fobi ve takıntılar, geçmişte yaşanan olumsuz duygu barındıran anıların bilinçaltına kodlanması ve en küçük bir tetikleyici söz ve durumda ani bir şekilde istemsiz hatırlanması olayıdır. Dereceleri vardır ancak ileri durumlarda kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürür. Hatta bazı sosyal gelişmeleri ve kişilerin hayatından çıkmasına göz yummasına neden olabilir. Günümüzün basit fakat etkili holistik yöntemleri ile çok kısa sürede nötürlenebilmekte yani etkisizleştirilebilmektedir.
F o b i ve T a k ı n t ı
Fobi, bir varlık ya da duruma karşı duyulan kontrolsüz kaygı ve korku nedeniyle, kişinin yaşam kalitesinin olumsuz yönde etkilenmesidir. Her canlı, huzursuz hissettiği ve varlığına tehdit riski taşıdığına inandığı durumlarda içgüdüsel olarak, adını koymasa da, korkar ve kaçınır. Ancak bu durum kontrolümüzün dışına çıktığında iş yaşamımızdan bireysel ilişkilerimize kadar her durumda yaşam kalitemizi sınırlamaya başlar.
Örneğin, her insan şu ya da bu ölçüde havlayan ve sivri dişlerini gösteren köpekten korkar. Bu spesifik bir durumdur ve olası tehlike kaynağı olabilecek bu haldeki köpekten korkmak, olağandır ve hatta kendisini koruması için belki de gereklidir. Ancak sevgisini bize göstermek ve bizle oyun oynamak için kuyruğunu sallayan şirin bir hayvana da aynı tepkiyi göstermek anormal bir durumdur. Bu haliyle, yaşama hizmet eden bir korku, yaşama karşı olan bir fobiye dönüşmüştür.
Yapılan araştırmalar toplumda %10 oranında fobik insan tespit etse de tahminen bu değer %25 dolaylarındadır. Korku yaratan obje ya da durumla karşılaşıldığında anksiyete belirtileri ortaya çıkabilir. Panik atakta görülen belirtilerin hemen hemen hepsi özellikle ileri fobik durumlarda da ortaya çıkabilir.
Bu belirtilerden bazıları ;
• Çarpıntı, titreme, terleme
• Yüz kızarması, yüzde kaşınma ve yanma hissi
• Bulanık görme
• Nefes darlığı, ağız kuruluğu
• Yutkunma güçlüğü
• Mide bulantısı
• Ani tansiyon düşüşü
• Bilinç kaybı, Bayılma
• Donup kalma ya da koşarak kaçma
Fobi'lerden özgürleşmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
/ beden zihin enerji ruh \
Psikiyatri sözlüklerinde kısaca “yanlış olduğunu bildiğimiz halde kafamızdan atamadığımız, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirler” olarak tanımlanır. Obsesyon (obsession) sözcüğü Latince’de “rahatsız etme” anlamında kullanılan “ obsideratum” ya da “obsidere” sözcüğünden türetilmiştir.
Kişinin, obsesyonu bir tepki olarak ya da katı bir biçimde uygulanması gereken kurallarına göre yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (örn. el yıkama, düzene koyma, kontrol etme) ya da zihinsel eylemler (örn. Sürekli dua etme, sayı sayma, birtakım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma ) şeklindedir.
Örnek olarak bir kişinin ellerinin temiz olduğu bilmesine rağmen pis olduğunu düşünmesi ‘obsesyon’, bu düşünceden kurtulmak için gereksiz yere ellerini yıkaması ise ‘kompulsiyon’ dur.
Obsesyonlar ve kompulsiyonlar az oranda herkeste görülebilir, ancak bunlar kişinin yaşam kalitesini ve işlevselliğini bozuyor ve ciddi zaman kayıplarına neden oluyorsa hastalık kabul edilir ve tedavisi gerekir.
En çok görülen obsesyonlar;
• Kirlilik,
• Hastalık bulaşacağı düşüncesi,
• Kötü bir şey olacak düşüncesi,
• Birinin öleceği veya hastalanacağı korkusu,
• Simetri,
• Cinsel içerikli düşünceler,
• Yasak veya şiddet içeren düşünceler,
• Anlatma, sorma onaylatma ihtiyacı
Sık rastlanılan kompulsiyonlar;
• Yıkama,
• Kontrol etme,
• Düzenleme,
• Sıralama,
• Sayma,
• Dokunma,
• Tekrarlama,
• Biriktirme,
• Tekrar tekrar düşünme
Takıntılardan özgürleşmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
/ beden zihin enerji ruh \