top of page
Ayurveda

Baharatlar

Ayurveda, "Ayur" hayat veya hayat ilkesi anlamına gelir. "Veda" ise "bilgi" anlamına gelir. Hindistan'ın alt kıtasında ortaya çıkan antik bir sağlık sistemidir. Günümüzde Hindistan, Nepal, Sri Lanka'da uygulanmaktadır. Çin ve Tibet tıp sistemleri üzerinde etkileri olmuştur. 

Geleneksel Hint Tıbbı ( Ayurveda )

 

B​aharat, Bitkilerin çoğunlukla yaprak, tohum gibi kısımlarının kurutulması, toz haline getirilmesi, ufalanması veya benzeri kimi işlemlerden geçirilmesi ile elde edilen yemek tatlandırıcılarının genel adıdır. Hindistan'ın yerel Hint dillerindeki adı da bu sözcüktür.

Evimizde de rahatlıkla hazırlayabileceğimiz baharatlar, tıp alanında da sıklıkla kullanılmıştır. Eskiden insanlar sağlık problemlerini şifalı bitkiler aracılığıyla gidermeye çalışırlardı. Baharatlar hem %100 doğal hem de kişiye hiçbir yan etkisi olmayan lezzet katan bitkisel maddelerdir.



Baharat Yolu, eski çağlarda, Uzakdoğu'yu Batı'ya bağlayan ticaret yollarından biridir. Diğeri İpek Yolu'dur. Baharat günümüzden binlerce yıl önce Doğu ülkelerinde kullanılıyordu. Orta Çağ Avrupa'sında soyluların sofralarına da girince çok önemli bir ticaret ürünü haline geldi, ama pahalı olması nedeniyle ancak varlıklı kimseler satın alabiliyordu. Aslında tarçın, kakule, zencefil ve zerdeçal satışına dayanan baharat ticaretini Çinliler Mîlat'tan önce başlatmıştı.



Aşağıda, sık kullanılan bazı bitki ve baharatlar verilmiştir.

Bunların kullanımı bir uzman gözetiminde ve doktor kontrolünde olmalıdır.



ADAÇAYI : Antiseptik özelliğinden dolayı gargarasıyla ağız ve boğaz iltihaplarında şifa verici özelliği vardır. Şamanların da sık kullandığı bu özel bitki, negatif enerjilerden korunmak için tütsü olarak da kullanılır.

ANASON : İştah açıcı, süt artırıcı ve uyku vericidir. Hazmı kolaylaştırır, bağırsak gazlarının meydana gelmesini önler.



ARDIÇ : Antiseptik, idrar artırıcı, terletici, mide hazmına iyi gelen özellikleri vardır. Ayrıca nefes kokularını yok eder.



BİBERİYE : Kabızlık, hazım sistemi uyarıcısı, safra artırıcı ve idrar söktürücüdür. Haricen ise iltihaplı yaraların tedavisinde kullanılır.



ÇÖREKOTU : İştah açar. Vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Hazmı kolaylaştırır. Nezle ve sara hastalığında tütsü yapılır. Suyu ile sivilcelere pansuman yapılır.



DEFNE YAPRAĞI : Terletici, antiseptik ve mide hazmına iyi gelir.



DEMİR HİNDİ : Tadı ekşi olan bu baharat çok besleyicidir. Müshil etkiye sahiptir. Tahriş edici olmadığından tehlikesizce ve kolaylıkla kullanılabilir.



HARDAL TOHUMU : Haricen lapası, yakısı ve banyosu yapılır. Kanı cilde toplamak ve ağrı kesmek için de kullanılır.



KARABİBER : İştah açıcı ve sindirimi kolaylaştırıcıdır. Soğuk algınlığında ve öksürükte kullanılır.



KARANFİL : Uyarıcı, mide hazmı ve antiseptik etkileri vardır.



KEKİK : Mide hazmı ve yatıştırıcı etkileri vardır. Mikrop kırıcı (antiseptik) bir bitkidir. Akne temizleyici etkileri görülür. Alerjik kaşıntılarda, cilt sağlığı bakımında iyi sonuç vermektedir.



KETEN TOHUMU : İçerdiği alfa-linolenik asit (N-3 yağ asitlerinin en önemli üyesi) açısından besinlerin en zenginidir. Müshil, sindirim sistemi iltihapları ve tahrişlerine karşı koruyucudur.



KIRMIZIBİBER : Sindirimi kolaylaştırır, kas ve diş ağrılarını azaltır, krampları giderir. Doğal bir yatıştırıcı görevi görür. Vücuttaki aşırı yağ ve kolesterol birikimini önler. Bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Ayrıca terlemeyi arttırır, öksürük ve boğaz ağrılarını gidermede de kullanılır.



KİMYON : Mide şişkinliği, kramp eşliğindeki hafif mide ve bağırsak rahatsızlıkları, sinirsel mide ve kalp rahatsızlıklarına karşı iyi gelir.



KÖRİ : Zerdeçal, kimyon, kırmızıbiber, tarçın ve kişnişin karışımından oluşur. Antioksidan bileşenler sayesinde arterlerdeki yağ oluşumuna engel olduğu için kalp hastalıklarıyla savaşabilir.



MUSKAT : Fazlası zararlı olduğundan, özellikle de sinir sistemini etkilediğinden çok az (sivri uçlu bir bıçağın ucunda duracak kadar) kullanmak gerekir. Gaz söktürücü ve antiseptik olarak özellikle karın ağrıları için de kullanılır.



NANE : Özellikle sinirsel kaynaklı mide bulantılarını kesici olarak etkilidir.



REZENE : Mide hazmına iyi gelir, gaz söktürücü ve süt artırıcıdır.



SAFRAN : Uyarıcı, iştah açıcı, adet söktürücü, koku ve renk vericidir.



SALEP : Afrodizyak, kuvvet verici, çocuk ishallerini kesicidir.



TARÇIN : Mide rahatsızlıklarını, kusmayı önler, kan şekerini dengeler.



YENİ BAHAR : Damar sertliğini önler, hazmı kolaylaştırır. İştah açıcı gaz söktürücü ve kabızlığa karşı etkilidir. Yaşlanmayla ilgisi olduğu bilinen glikozilasyonu önler.



ZENCEFİL : İştah açar. Mide bulantısı, şişkinlik, kusmaya karşı iyi geldiği bilinir. Antiseptik özelliği nedeniyle de enfeksiyonlara karşı etkilidir. Soğuk algınlığında çabuk iyileşmeyi sağlar. Bedeni ve zihni gücü artırır. Cinsel istekleri kamçılar.



ZERDEÇAL : Safran pahalı olduğundan genellikle zerde yapımında safran yerine zerdeçal kullanılır. Gaz söktürücü ve safra artırıcıdır. Sinirleri uyarır. Vücutta biriken zehirli maddeleri atar.

 

 



/  beden zihin enerji ruh  \

Ayurvedik tıpta hastalık teşhisi hastanın gözle, elle muayenesi, sorgulanması ile sağlanır. Muayene şu standart noktalarda gerçekleştirilir: Nabız teşhisi, idrar, dışkı, dil, göz, deri, konuşma - ses ve genel görünüş.
Ayrıca hazım kapasitesi, kişisel alışkanlıklar, bedenin görüntüsü, hastanın direnci de göz önüne alınır. Bunun yanı sıra teşhiste hastalıkla ilgili belirtiler de gözlemlenir ve çeşitli testler uygulanır.

 

Ayurveda'nın kökenlerine ilişkin tam bir zamanlama yapılamamaktadır. Vedik felsefeye göre Ayurveda'nın kökeni Brahma'nın vahyidir. Ayurvedik uygulamalar zaman içinde gelişmiştir. Bazı uygulamaların Vedik uygulamalardan daha önce geliştirildiği diğer bazılarının ise Hindistan'da Budist dönem içinde geliştirildiği düşünülmektedir.

Tedavide ise enerji merkezleri “Chakra”lardaki, enerji kanalları “Nadi”lerdeki ve beden tipleri “Dosha”lardaki dengesizlik giderilmeye çalışılır. ( bknz. Enerji Bedenimiz )



Aromaterapi



Bitkisel aromalı yağların tamamlayıcı ve koruyucu sağlık amacı için vücutta oluşan zihinsel ve fiziksel dengesizlikleri gidermek ve vücut sağlığını korumak için masaj manipülasyonlarıyla kullanılmasıdır. Kökleri Hindistan uygarlıklarında görülür. Eski Mısırlılar ise aroma yağlarını mumyalamada ve ayinlerde kullanmışlardır.

Bitkilerden elde edilen öz yağlar çok yoğun, aromatik kokulu, aktif ve kimyasal yapısı çok zengin uçucu sıvılardır. Bitkisel yağlar elde edildikleri bitki gruplarına bağlı olarak yatıştırıcı veya uyarıcı, ağrı giderici, kas gevşetici, zehir ( toksik ) atıcı, nefes açıcı, sinir sistemini dengeleyici, depresyon ve uykusuzluk giderici, hafızayı güçlendirici, hücre yenileyici antiseptik ve antiviral etkilere sahiptir. Verdiği sonuçlar yavaş ancak yan etkisiz ve şifa vericidir.







Ayrıca Kullanılma Şekilleri :



• Bir iki damla seyreltilmiş yağla ağrılı yere masaj yapmak.


• Frekansı ile uyumlu yağı chakralara sürmek. ( bknz. Enerji Bedenimiz )


• Küvete bir kapak ekleyip içinde yarım saat dinlenmek.


• Su dolu kaseye 3-4 damlatarak gece boyunca yatağın yanına koymak.


• Altında mum yanan koku kaselerinde kullanmak. ( Buhurdanlık )


• Yanan ampule 1-2 damla damlatmak ( içine kaçmayacak şekilde )







Yüz ve Vücut için Kullanılan Temel Yağlar :



• Susam yağı - Yayoba yağı ( Tüm ciltlere uygundur )


• Sarısabır yağı - Çayır nergisi ( Hassas yapılı ciltler için )


• Buğday Özü yağı - Zerdali Çekirdeği yağı ( Olgun ciltler için )


• Havuç yağı - Hawaii Ceviz yağı ( Hücre yenileyici )


• Bergamot, greyfurt, limon, portakal ( Bronz ciltler için )

 

 

 

 

Dikkat Edilmesi Gerekenler : 



• Önemli hastalıklarda doktor kontrolü olmadan aromaterapi     kullanılmamalıdır.

• Reçeteli bir ilaç kullanılmakta ise aromaterapi dikkat edilmelidir. Zira bazı yağlar ilaçların etkisini nötrleştirir ya da yan etki yaratabilir.

• Şişeden burna derin nefes çekilmemelidir.

• Arka arkaya çok çeşitli yağ koklanmamalıdır.

• Cilde sürmeden önce kolda alerji riski için test yapılmalıdır.
• Kullanılacak yağın özelliği iyi bilinmelidir.
• Önerilen dozun üzerinde bir doz kullanılmamasına özen gösterilmelidir.
• Aynı yağı ve karışımı uzun süre kullanmamak gerekir.
• Bebeklerde, çocuklarda ve yetişkinlerde farklı bir doz gerekir. Sadece lavanta ve papatya kullanılabilir.
• Kullanılacak olan yağlar, baz yağlar ile inceltilerek kullanılmalı ve kesinlikle ağız yoluyla alınmamalıdır.
• Cilt temiz olmalıdır. Tıkalı ve cansız ise yağların emilimi zayıflar.Aşırı kirli hava, sigara, alkol kullanımı ve stres aromaterapi etkisini zayıflatır, kasların gergin olması tedavinin etkisini değiştirir.
• Ateşli ve iltihaplı hastalıklarda, bilinmeyen kaşıntı ve kızarıklıklarda, açık yara ya da yanıklarda, kas yırtılmaları, bağdokusu zedelenmeleri ve kırık kemiklerde uygulanmaması gerekir.
• Hamileliğin ilk 4 ayında aromaterapi yağları kullanılmamalıdır. 4 üncü aydan sonra, papatya, lavanta, portakal hafifletilmiş dozlarda kullanılabilir.
• Yüksek tansiyonu olan kişilerde Biberiye kullanılmamalıdır.
• Sara  ( epilepsi ) rahatsızlığı olan kişilerde rezene, okaliptüs ve kekik kullanılmamalıdır. Biberiye ise çok az dozda kullanılabilir.
• Diyabet ( Şeker ) hastalığında okaliptüs, ıtır ve limon kullanılmamalıdır.
• Yüz bölgesinde tarçın ve karanfil kullanılmamalıdır.
• Anason, Hint limonu, havuç tohumu, tarçın, karanfil, kekik ve kafur gibi yağlar saf olarak kullanılmamalıdır.



​/  beden zihin enerji ruh  \

 

bottom of page